Sunday, August 19, 2012

gözlüklere veda - 2


Salı sabahı uyanınca gözlüklerimi takmadım. Buzdolabında ıspanağı bulmak, duşta sıcak-soğuk su musluklarını ayırt etmek vb zormuş yahu. Net görememek ve özellikle de mesafeleri kestirememek çok huzursuz edici bir durummuş. Astigmatın etkisi olsa gerek, basamakların yüksekliğini çukurların derinliğini falan hiç ayarlayamıyorum. Altı gündür dikkat ederek, önüme bakarak yürüme halindeyim.

Salı gününü tamamlamak zor oldu, sıkça “bunu yapamayacağım” diye düşündüm ama gözlüklerimi yanıma almadan evden çıktığım için fikir değiştirme şansım yoktu. Çarşamba biraz daha alışmış ve rahatlamıştım. Perşembe ise “Gözlüklerimi takmadan Adana’dan İstanbul’a kadar gidebilirim sanırım” diye düşünmeye başladım. Cuma ve Cumartesi görüşümde önceki güne göre fark edilir bir iyileşme olmayan günlerdi. 2 duraklama gününden sonra bugün (Pazar) her şey biraz daha netleşti. İlk güne göre fark edilir bir ilerleme var ama kaç derecedir bilemiyorum.
gözlüksüz sağdakine yakın bişeyler görüyorum

Bu derece miyopta bazı şeyler bir renk bulutu olarak görünüyor, bazı şeyler şekil değiştiriyor ve birçok şeyde detaylar tamamen kayıp. Mesela uzaktaki insanlar kıyafetlerine göre bir renk bulutu gibi görünüyorlar, tanıdığım kişileri yürüyüşlerinden, boylarından ayırt edebiliyorum. Yakınımdaki insanların vücut formları tamamen değişiyor sanki fazla modernize bir tablo gibi, yüzlerinde ise detaylar kayboluyor.

Görüşümün iyileşmesini desteklemek için bir şeyler daha yapmanın iyi olacağını düşündüğüm noktada CranioSacral danışanlarımdan birinden e-mail geldi, blogu okuyup bana bir link göndermiş. Linkte Bates metodundan sözediyordu. Bates taa 1900lerin başında göz bozukluklarının, alışkanlığa bağlı kas zorlanmalarından (habitual strain) meydana geldiğini ve göz kasların dinlendirilmesiyle göz bozukluklarının tamamen geri dönebileceğini iddia etmiş. Bunun için de bir dizi egzersiz geliştirmiş. Ben de fırsat buldukça Bates metodunu göz yogasıyla harmanlayıp uyguluyorum. Uyguladığım egzersizler şunlar:

göz yogası hareketleri
1. Dimdik oturup, boynumu da düz ama rahat tutarak tam karşıda 2-3 metre ötede bir noktaya bakıyorum. Nefes alırken başımı hiç hareket ettirmeden gözlerimi mümkün olan en yukarı noktaya kaldırıp, nefes verirken yine tam orta noktaya indiriyorum. Bunu yukarı, aşağı, sağ, sol, sağ üst çapraz, sağ alt çapraz, sol üst çapraz, sol alt çapraz olmak üzere 8 yöne uyguluyorum ve her yön için en az 10 tekrar yapıyorum. Burada önemli olan gözleri hareket ettirirken tam kaslarda zorlanmayı hissetmeye başladığım noktaya kadar gelmek; ne aşırı zorlama ne de hiçbirşey hissetmediğim bir aralıkta gezinmek. Özellikle göz kaslarını aşırı zorlama göz sinirlerine yük bindirebiliyor ya da baş ağrısı yapabiliyor aman dikkat


2. İki elimi hızlıca birbirine sürterek ısı yaratıyorum, sonra avuç içlerimi çukurlaştırarak gözlerimin üstüne kapatıyorum. Ellerimin yüzüme baskı yapmaması ve kollarımın da yorulmaması için mutlaka dirseklerimin altına bir yastık alıyorum. Sonra göz ve yüz kaslarımı olabileceği en rahat konuma getirip karanlığa bakıyorum. Bunu yaptığım sürece göz kapaklarım kapalı oluyor. Günde en az 2 kere, 10 dakika tekrar etmeye çalışıyorum. Her 10 dakikalık seanstan sonra gözlerimi ilk açtığımda birkaç saniye de olsa renkleri çok canlı ve konturları çok net görüyorum. Bu da bana gözlerimin aslında net görme potansiyeli olduğunu ve tek yapmama gerekenin bu potansiyeli açığa çıkarmak olduğunu fark ettiriyor.

3. İkinci adımı birkaç gün tekrar edip karanlığa bakmaya alıştıktan sonra bu adıma geçilebilir. Elleri ve gözleri aynı konuma getirip bu sefer bir ağaç ya da bir bulut “görmeye” çalışıyorum. Beyinde hayal etmek değil, gözler açık ve ağaç tam karşındaymış gibi tüm detaylarıyla görmek… Ve bu gerçekten çok zor.

Hira Ratan Manek - 411 gün sadece güneşe bakarak yaşamış
4. Güneşe bakmak. Ancak ikinci adımı birkaç gün tekrar edip karanlığa bakmaya alıştıktan sonra bu adıma geçilmelidir. Sadece güneşin dik olmadığı saatlerde (11-15 saatleri dışında) uygulanmalıdır. Bir gözümü elimle kapatıp diğer gözümle güneşe bakıyorum, sonra diğer göze geçiyorum. İlk gün 10 saniye ile başladım ve her gün 10 saniye artırıyorum. Güneşe bakarken önemli olan gözleri kısmamak hatta mümkün olduğunca yumuşak ve odaksız şekilde bakabilmek. Güneşe bakmak göz bozukluklarını iyileştiriyor mu konusunda çok fikir ayrılıkları var, ancak müthiş bir enerji veriyor!
Eğer güneşe bakmanın tehlikeli olduğunu düşünüyorsanız lütfen bunu denemeyin. Güneş değil ama bu şüphe gözlere zarar verebilir.

Güneşe bakmak ve göz yogası Bates metodunda yok, benim eklemelerim. Bates metodu gerçekten ilginç. Daha detaylı bilgi için bu konudaki Türkçe kaynaklara bakabilirsiniz. Sadece güneşe bakarak yaşamak konusu ilginizi çekerse de Hira Ratan Manek'i mutlaka araştırın.

11 comments:

  1. yazının devamını merakla bekliyoruz....

    ReplyDelete
  2. bu yöntem sende işe yaradı mı biradeR?

    ReplyDelete
  3. Yazının 3. kısmını da okudum, doktora gitmiştiniz numaranızın değişmediğini öğrenip gözlüğe devam demiştiniz. Sonrasında bir gelişme oldu mu?

    ReplyDelete
  4. iyi günler vedat abim egzersizler hakkında biraz bilgi verebilirmisin.bende harp okuluna adayım lakin gözler miyop

    ReplyDelete
  5. verdiğin linkdeki facebook sayfasına baktım.miyop için hazırlanmış set vardı,sence almalımıyım içeriği nedir acaba

    ReplyDelete
  6. Güneşe göz açıkken bakılmaz bu egzersiz göz kapalı iken yapılır sebebi ise güneş ışınlarında vücuda iyi gelen D vitamini olmasıdır.Tabi Güneşin körü körüne yaktığı bu saatlerde gözü açık bir şekilde güneşe yöneltmek biraz ağır olacak sanırım ama çok aptalca.Gozlerinin bozuk olduğunu iddia ediyorsun ama sanırım Güneşe bakıp tutulmanın göz retinasina zarar verdiğini bilmiyorsun ayrıca geri dönüşü olmayan kalıcı retina incelemelerine sebep olabilir bu sefer istesen bile lazer tedavisi uygulamalar haberin olsun

    ReplyDelete
  7. Tam sevinmistim gercek bi tecrübe mi okuyacağım diye reklam postuymuş. Üzdü.

    ReplyDelete